Minibüs şoförü Aydın, suçlamaları yalanladı

Gazeteci Mert Cona Aydın- Nazilli arasında yolcu taşımacılığı yapan Nazilli Birlik Kooperatifi’ne bağlı bir minibüste kapı açık seyahat edildiği için düşme tehlikesi geçirdiğini ve bilgisayarı düşme sonucu kırıldığını iddia etti. Gazetede çıkan haberler üzerine şoför Orhan Aydın ve Nazilli Birlik Kooperatifi Başkanı Refik Ekiz, yayımlanan haberlerin yalan olduğunu belirtti. Orhan Aydın aracın bilgisayarın üzerinden geçtiğinin yalan olduğunu belirterek, “Bilgisayarın üzerinden geçsem, 3,5 ton araç bilgisayar paramparça olurdu” dedi.

YALAN BEYANDIR

Suçlamaları kabul etmediğini ifade eden 30 yıllık şoför Orhan Aydın, “Salı günü saat 08.47’de Aydın’dan çıktım. Sabah yoğun olduğu için 2 minibüs almamış, 2 vatandaş mağdur olmuş. Ben Köşk’e yaklaştığımda yönetici arkadaş aradı. Bana ne olursa olsun mağdur 2 kişiyi Köşk’ten al dedi. Ben de 1’inci duraktan 2 yolcuyu aldım. O sırada kapıyı kapattım. O sırada gazeteci arkadaşımız sırtında çantasıyla aracıma biniyor. Sırtından çıkarayım derken yere düşürüyor. Ayağıyla yakalayın derken arabadan aşağı düştü. Yaklaşık 5 metre içinde durdum. Tekrar minibüse binerek yolculuğa devam ettim. Sultanhisar’da 1 kişi indi yanıma geldi. Var mı abi bilgisayarda bir şey deyince konuşmaya başladı. Garaja gelince patronu da geldi. Araç bilgisayarın üstünde geçti dediler. Bilgisayarın üzerinden geçsem, 3,5 ton araç paramparça olurdu. Canlı şahidim de var. Gazeteci arkadaşın kendi bilgisayarını düşürdüğünü ifade ettiler. Ani manevra yok. Beni suçlamalarını kabul etmiyorum. Yolculardan 2 şahidim var, Mahkeme açılırsa onlar da şahitlik yapacak. Kapı açık gitmem de yalandır, yalan beyandır” dedi.

“BENİ DE TEHDİT ETTİ”

Bilgisayarın masrafını karşılamadığı takdirde dava açacağı ve haber yapacağı konusunda tehdit edildiğini iddia eden Nazilli Birlik Kooperatifi Başkanı Refik Ekiz, şunları kaydetti: “Gazeteci beni aradı. Ben arabamın tamiri için Denizli’de idim. Ne oldu dedim, o da bana, sabah saatlerinde Köşk’ten elemanım minibüse binmiş, ayakta seyahat etmiş, bilgisayarı düşmüş dedi. Tamam deyip telefonu kapattım. Üyem olan şoförü aradım, sordum. Olayın karşı tarafın anlattığı gibi olmadığını anlattı. Perşembe günü beni aradı gazete sahibi arkadaş. ‘Başkanım şoför arkadaş bu bilgisayarı ödeyecek mi ödemeyecek mi?’ dedi. Eğer bu bilgisayar ödenmezse dava edeceğini ve haber yapacağını söyledi. Tekrar şoför arkadaşı aradım dediklerini söyledim. Başkan bunların anlattığı değil olay ödemeyeceğini iletti. Orhan arkadaşımız 30 yıllık şoför, suçu olduğuna inanmıyorum. Bilgisayarın masrafını ödettirmezsem parayı beni de tehdit etti, dava edeceği ve haber yapacağı konusunda. Ben de verebilirsin dedim. Olayın şahidi var dedi, ver görüşeyim dediğimde bana telefon numarasını ver dedim bana vermedi.”